Türkiye, zengin tarihine ve derin kültürel köklerine sahip bir ülkedir. Atalarımızın, özellikle Yörüklerin ve diğer Türk boylarının bu topraklarda bıraktığı izler, her birimizin DNA'sında yer alıyor. Bu topraklar, onların emeği, fedakarlığı ve kanlarıyla sulanmıştır. Yüzlerce yıl boyunca birçok zorlukla, savaşla ve acıyla karşılaştık. Ancak, bu zorlukları aşarken bir millet olma bilinciyle hareket ettik. Modern Türkiye'nin kuruluşunda, Atatürk'ün öncülüğünde bir araya gelerek ulus bilincimizi daha da güçlendirdik.
Günümüzde ise, özellikle son yıllarda ülkemizin dört bir yanını saran mülteci akını ile karşı karşıyayız. Bu mültecilerin birçoğu, kendi ülkelerindeki savaş, açlık ve diğer insani krizler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Elbette bu insanlara yardım eli uzatmamız, onlara destek olmamız gerekiyor. Ancak, bu destek, kendi kültürümüzü ve değerlerimizi göz ardı etmek anlamına gelmemeli.
Neredeyse her gün medyada, bazı hükümet yetkilileri ve gazeteciler tarafından Arap güzellemesi yapılıyor. Bu, kendi kültürümüzü ve değerlerimizi ikinci plana atmaktadır. Kendimi açıkça ifade edeyim: Ben bir faşist değilim. Ancak, kendi kültürümün ve değerlerimin korunmasını ve saygı görmesini istiyorum.
Son olarak, hepimizin bu konuda sesini yükseltmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte susanların, durduklarında geride kaldıklarını biliyoruz. Kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkmak istiyorsak, şimdi harekete geçmeliyiz. Eğer bugün sesimizi yükseltmezsek, yarın bu değerlerin yok olabileceği bir dünyada uyanabiliriz. Ve bu, hiçbirimizin istemediği bir şey.
Buğra Küçükfarsak
Merhaba, ben Buğra. Mixer Blog Sitesi'nin yazarıyım. Genel olarak teknoloji, sanat, kültür, seyahat, bilim ve keşifler, film ve dizi konuları hakkında yazılar paylaşıyorum. Sizlere benzersiz ve ilginç içerikler sunmak için araştırmalar yapıyorum ve yazılarıma kendi deneyimlerimi de ekliyorum. Siz de benimle birlikte bu konular hakkında keşif yapmak ve bilgi edinmek isterseniz, Mixer.com.tr adresini takip edebilirsiniz.
Sizde yorum yazın!
